Gruptan Peter Lindgren İle Röportaj

Opeth hakkında daha önceki incelemeler ve röportajlarda söylenmemiş ne söylenebilir ki? İsveçli grup tüm dünyada sevilmekte ve her albümleri ve konser turneleriyle hayranları onlara daha çok bağlanmaktadır.Lamentations adlı DVD yi inceledikten ve grubu DevilDriver ve Moonspell ile aynı hafta canlı izledikten sonra, Peter Lindgren ile konuşmak için kolları sıvadım

- Şu an neredesiniz?

Atlanta, Georgia'dayız.Florida'dan yeni geldik..

- Lawrence, Kansas'taki konserinizdeydim.Mikael, Kansas'a son gelişinizde Topeka'da 42 kişiye çaldığınızdan söz etti.Ben gerçekten oradaydım.

Ah, tamam.O konserin oldukça eğlenceli olduğunu düşünüyorum.Sanırım o gün bir kasırga ya da benzeri bir şey vardı. .

- Bu turneye dahil olan gruplar epey farklıydı.Seyirciler tüm gruplara açık görünüyorlardı, buna rağmen her bir grubu özel izlemeye gelen toplulukların olduğu oratadaydı..

Evet.Aslında DevilDriver'ı birlikte turneye başlamadan önce hiç duymamıştım.Bir bakımdan, benim tarzımda bir müzikleri olduğunu söyleyemem, ama diğer bakımdan hayranların konsere gittiklerinde üç grubun hepsini sevmemesi iyidir, çünkü önemli noktanın bu olduğunu düşünüyorum.Eğer biz DevilDriver hayranlarından bazılarını kazanabiliyorsak ve aynı anda DevilDriver da bizim hayranlardan bazılarını kazanabiliyorsa bu büyük ihtimalle iyi bir şeydir.Biz ve Moonspell muhtemelen benzer hayranlara sahibiz.Sadece DevilDriver farklılık gösteriyor..

- Siz Opeth'in performansına daha fazla dikkat etmek zorundasınız, ve Moonspell de aynı derece, eğer DevilDriver ile kıyaslarsak...

Evet, kesinlikle.Onların şarkılarından birinin bu konuda olduğu epey ortada bir şey.

- Doğru, sizler kıta-nakarat-kıta şarkıları yapmıyorsunuz [*gülüyor*]

[*gülüyor*] Hayır, hayır..

- Tüm konserlere ilgi sağlam mıydı? Güzel bir turne oldu mu?

Evet, gerçektende çok güzeldi.Kişi sayısı 450 ve 2000 arası değişen mekanlarda çaldık.Dünkü konser 2000 kapasiteli bir mekandaydı, yarısı civarında dolmuştu.Orlando'da bin kişi civarı insan vardı, gerçekten güzel olduğunu düşünüyorum.


- O h güzel, bir metal konseri için bin kişi kulağa hoş geliyor..

Evet, mesela Filmore, San Fransico'da tüm biletler satıldı.Çok müthiş bir turne oldu.Her konser gerçekten çok başarılıydı..

- Daha önce A.B.D.'deki konserlerde çalmadığınız bazı parçaları çaldınız, mesela Still Life' dan "The Moor".

Evet, ve "Blackwater Park"..

- Sürekli aynı eski parçaları çalmayı istemediğinizi söylüyordunuz.

Gerçekten, daha önce A.B.D. de çalmadığımız beş veya altı parçayı çalıştık, ama bunların zamanını yanlış hesaplamışız.Bunun güzel bir liste olduğunu düşündük, ama daha sonra farkına vardık ki, iki saat yirmi dakika sürüyormuş."Kahretsin, sağlam bir hata yaptık" dedik, bu yüzden bazı şarkıları kesmek zorunda kaldık, ve yenilerden de bazılarını..

- Yani sadece biraz karma birşeyler yapmak istediniz.

Evet, bu seyirciler için daha ilgi çekici.Bu iki albümden sonra A.B.D'ye ilk gelişimiz.Tüm yıl boyunca her gece aynı parçaları çalmak istemedik.Bu çok sıkıcı olurdu.


- Konserden konsere şarkı listesini değiştirirmisiniz yoksa hep aynı listemi?

Aslında genellikle her konser çaldığımız bir listemiz olur ve bazen şarkıları kesmek zorunda kalabiliyoruz, ama çoğu zaman aynı listeyi çalarız.

- Opeth'in performanslarında farkettiğim bir başka şey, Mikeal'in sakin, kendine hakim sahne sohbetleri.O hiç bir zaman "Şu siktiğim kafalarınızı sallayın!" diye bağırmıyor.Bu tam sade bir duruş çeşidi.

Her zaman sakin olması gereken bir çok grup vardır.Bence kendisi için konuşan müzik olmalı.Şarkıların ingilizcede etkili olduğu şekilde takdim edilmesi gerekir.İsmin herhangi bir bağırılışı ya da benzeri bir şey yok.Bu bana bir şey ifade etmiyor.Neden şarkı ismi bağırılır ki? [*gülüyor*] .

- Opeth' in sevenleri gruba çok bağlı ve adanmış durumda.Siz insanların ya çok sevdikleri ya da ilgilenmedikleri gruplardan birisiniz.

Evet, bunun çok hoşuma gittiğini farkettim.Sağlam bir sevenler topluluğumuzun olmasını seviyorum.Sahip olduğumuz küçük bir Grateful Dead bezeri bir şey.Bizi sürekli takip eden insanlar var, hatta bazı hayranlarımız A.B.D. turnesinde altı ya da yedi konserimize geldiler.Az ama sağlam hayranlarımızın olmasını, çok fazla ama sizi en ufak bir şeyde terkedecek hayranlarımızın olmasına tercih ederim.Bir çok hayranımız var ve çoğu sağlam hayranlar.Bu bir grup için en ideal durum.

- Ve söylediğin gibi, onlar sürekli sizle olacak hayranlar..

Evet, eğer bir milyon hayranımız vardıysa, biz Damnation u çıkardığımızda, belki yüzde yetmişi bizi terketti.Gerçek hayranlarımız bize bir şans verdi ve çıkardığımız yeni ürünü dinlediler.Onun daha önce yaptıklarımızdan tamamen farklı olmasına rağmen, insanlar onu dinleme sabrını gösterdiler.Ve onu sevdiler ve bu onları çok daha bağlı yaptı.

- Şimdi de biraz Lamentations adlı DVD hakkında konuşalım.Performans harika ve sound kusursuz.Sizin için çok özel bir gece olmuş gibi gözüküyor..

DVD dışında o listeyi bir daha hiç çalmadık.İsveç'te iki konser verdik, sırf onu prova etmek için. Bu liste yaptığımız Deliverance ile Damnation turnelerinin karışımı.İki uzun konser yapmaktansa bir gecede ikisini birden kaydetmemiz gerektiğini düşündük.Böylece önce hafif listeyi yaptık, daha sonra da sert olanını..

- Hafif listenin hepsi "Harvest" dışında Damnation'dandı.Sert liste ise tam olarak Deliverance ve Balckwater Park'tı..

Bunun arkasında bazı yasal nedenler var çünkü ilk dört albümümüzdeki parçaları çalma hakkına sahip değiliz.Eğer o albümlerden parçaları çalsaydık, eski şirketimize para ödemek zorunda kalırdık, ki bence çok saçma bir olay.Eğer bir DVD çıkarmak istiyorsak, istediğmiz herhangi parçayı koyabilmeliyiz, ama biz onları katmak istiyorduk ve bu basitçe büyük sorun çıkarırdı.Ve biz olayın sorunsuz geçmesini istedik, bu yüzden sadece şimdiki şirketimizle yaptığımız şarkıları seçtik ve bu bizi bir çok sorundan kurtardı.

- Bu durum hakkında hiç bir fikrim yoktu.Çok ilginç...

Evet, bu müzik dünyası, iş dünyası ve ben bundan nefret ediyorum.Hepsi boktan zırvalar.Kendi şarkılarımıza sahip olamamak ne kadar saçma? Ama bu iş böyle..

- DVD için mekan olarak neden Shepherd's Bush'u seçtiniz?

Aslında bu menajerimizin verdiği bir karardı.Kendisi İngiltere'den.Güzel bir mekan olduğunu düşündüğüm Astoria'da çalmıştık, ama menajerimiz Shepherd's Bush un güzel olacağını söyledi.Mekan tiyatro benzeri bir yerdi ve daha önce orda bulunmamıştık.Sadece menajere güvendik.O ayrıca birlikte çalıştığımız ekiple de görüştü - ışık ekibi vs..Şahane bir mekandı.

- Oh evet.Evimde izlememe rağmen çok güzel bir ortam olduğunu farkettim, sizin hemen orada olmanız gibi.

Evet öyleydi.O gece şahane seyircilerimiz de vardı.Sanırım 1,200 civarı insan vardı ve hepsi birden şarkı söylüyordu, bağırıyordu.Heyacanlı olmama rağmen, eğlenceliydi.Bir kaç konserimizi gördüysen, bizim heyacanlı ve gergin olduğumuzu bilirsin.

- Bu konuyu soracaktım bende.Mikael bir performansınızda "bizler biraz heyacanlıyız" demişti.

Şirket bir süredir DVD için başımızın etini yiyordu.Avrupa için müzik DVD si büyük bir iş değildir.Ama A.B.D. için bunun büyük bir iş olduğunu öğrendik ve bunun iyi bir fikir olabileceğini düşündük.Eğer bu işe kalkışacaksak, üç, dört yada beş kayıt yapmamızı daha sonradan aradan en iyisini seçmemizin iyi olacağını düşündük.Ama tabiki bu çok pahalıya patlardı.Bu nedenle herşeyi kaydetmek için tek şansımız vardı.Bu herkesi gergin yaptı.Biliyordum ki eğer şu an sıçarsam, bu DVD de yer alacaktı [*gülüyor*] .

- Ben herahngi bir sıçış farketmedim.Bizim bilmediğimiz herhangi bir hata yaptınız mı?

Ah, çoka z ufak tefek tefek hatalar vardı.Milletin kasıtlı sanabileceği şeyler yada farkedemeyeceği.Ve ben bunları söylemeyeceğim. [*gülüyor*]

- Londra gerçekten Opeth'i benimsemiş..

Evet, Londra da A.B.D. gibiydi, çünkü A.B.D.'de bizi iyi bir şekilde karşıladı.Avrupada da eşit sağlamlıkta çaldığımız yerler var, A.B.D. deki gibi.Londra da bunlardan biri, İtalya, Paris, İsveç pek sayılmaz, Avustralya, bu yerler en iyiyi sergilediğimiz yerler..

- Bu gerçekten tuhaf. İsveç neden bunlardan biri değil?

Hayır, gruplar için dışarda daha büyük olmaları daha genel bir durumdur aslında.In Flames e bak, onların ABD de bizim gibi sağlam iş çıkardığını düşünüyorum.Ama İsveç'te de bir nedenden dolayı başarılılar.Biz 500 veya 600 kişiye çalarken onlar büyük mekanlarda çalıyorlar, 2,000 kişilik yerler gibi.Bunu kendi şehrinizde yapabilirsiniz ama hassas bir konu.Ayrıca, İsveç'te büyük olan gruplar dışarda kendilerini hiç duyuramadılar.The Hive'ı duydunmu bilmiyorum.İngiltere'de çok büyükler.Bu gruplar da İsveçte çok büyükler, ama basitçe ya İsveç'te büyüksündür ya da başka bir yerde..

- Diğer konu, Opeth için çok iyi çalıştığını düşündüğüm, hem DVD hem de konserlerde keyboardist Per Wiberg'in back-vocal yapması.Geçekten de şarkı söyleyebiliyor...

Evet, biliyorum.Back-vocale ihtiyacımız olduğunu biliyorduk ve yapacak olan kişi bendim.Back-vocalleri yapabilmek için ses dersleri aldım, sadece aynı anda hem çalıp,hem söyleyemiyordum, bu yüzden çok fazla çalışmam gerekiyordu.Ama daha sonra Per, Damnation için gruba katıldı ve o hem çalıp hem söyleyebiliyordu, buyüzden onun yapmasına karar verdik.Çok güzel sesi var ve back-vocal için çok uygun.Ve Damnation için ihtiyacımız olan keyboardu çalabiliyordu.Ama şimdi şarkıları biraz yeniden düzenliyoruz, böylece Per diğerlerinde de keyboard çalıyor.Çünkü diğer albümlerde elden geçirilmesi gereken bazı noktalar var.Blackwater Park'ta bir çok şey vardı ama biz sadece gitar ve bas gitarla yapabilmiştik, bu yüzden şimdi Per onları yapıyor.


- Dökümanlar bölümüne bir çok şey koymuşunuz.Bu kadar şeyi toplamak çok uğraştırdı mı?

Uh, dökümanlar pek fazla iş çıkarmadı aslında.Biz bunun için herhangi bir şey yapmadık; sadece bir arkadaşımızın sürekli herşeyi kaydetmesi sözkonusu.Tabiki röportajlar yaptık, ama bunun dışında o basitçe stüdyoda yaptığımız herşeyi filme alıyordu ve daha sonra hepsini yayına hazır hale getirdi. Bir çok boktan, zırva malzememiz vardı ve o kesip biçerek DVD'nin zamanına/içeriğine göre ayarladı.

- Deliverance ve Damnation'ın kayıt süreçleri sizin için işkence gibi geçmiş gibi görünüyor..

Evet. [*gülüyor*] Şirket hiç bir zaman iki albüm birden çıkarma fikrine yanaşmadı.Herşeyden önce, onlar bizim bunu iki albüm olarak saymak istediğmizi düşündüler, tabiki güzel olurdu, ama kontratta her iki albümü de tek bir albümmüş gibi saymamızı istediler.Bizde bu albümleri çıkarmayı çok istediğimizden kabul ettik.Bu olay bizim, normalde bir albüm kaydedeceğimiz zamanda iki albüm kaydetmeye çalışmamız anlamına geliyordu ve bu da iki kat daha fazla çalışmamız gerektiğini gösteriyordu.Başlangıcımız da hatalı oldu çünkü, kusursuz bir atmosfere sahip olan bir stüdyo seçtik ama stüdyo eski bir '70ler stüdyosuydu ve teçhizat zamanın gerisinde kalmıştı.Bu yüzden stüdyoyu değiştirmek zorunda kaldık.Bu bize süreçte önemli zaman kaybettirdi ayrıca moralimiz de düşmüştü.İlk günden son güne kadar bir kabus gibiydi.

- Sanırım bir daha böyle bir şey yapmayacaksınız?

Hayır, hayır..Geçmişe bakınca sonuç bizi memnun etti.Grubu öldürmeye çok yakındı ve sanıldığı gibi olmadı.Bir daha ki sefere bir tane kaydedeceğiz ve stüdyoya girmeden önce tam anlamıyla hazırlıklı olacağız.

- Şimdi, sisteminizden çıkmış Damnation var, kendinizi daha hafif başka bir albüm yaparken görüyormusunuz?

Hayır, tam olarak değil.Bu bizim uzun zamandır yapmak istediğimiz bir şeydi ve şu sıralar böyle bir şey yapma durumumuz yok.Onu yapmak istedik ve onunla gurur duyuyoruz ama onda olmayan şeyler var, sert vokaller ve davulları da seviyoruz.Bu yüzden biraz geriye dönüş yapıyoruz ve o müziği de katacağız.Ama ballad ve benzeri şeylerimizde olacak tabiki; bunlar her zaman olur çünkü o müzik tarzını da seviyoruz.Muhtemelen bir başka Damnation yapmayacağız, şu an sandığım kadarıyla.

- Tekrar stüdyoya girmeden önce planladığınız turneler neler?

Şu an üstünde olduğumuz altı haftalık turneyi tamamlayacağız, şu an bu turnenin yarısında sayılırız ABD' de.Daha sonra Avrupada iki konserimiz var - Yunanistan(iki tane) ve Macaristan.Daha sonra Ürdün de bir konserimiz var, aralıkta, daha önce iptal edilmişti, o konseri vereceğiz.

- Neresi neresi?

Ürdün [*gülüyor*] .Evet, Ürdün'de çalacak ilk metal grup [*gülüyor*] .Gerçekten çok müthiş olacak.İlginç bir şey.Biz ilk metal grubu olacağız(orada çalan), ama sert müzik yapmaya iznimiz yok.Aslında sert müzik çalabiliriz ama, sert(scream) vokaller olmayacak.Hafif şarkıları çalacağız.Bazı dinsel....Bunun neden olduğunu bilmiyorum.Bizim için durum ise, sert vokaller olmadan da Opeth şovu yapabileceğimizdir.Bizim gibi bir grup için büyük bir fırsat olacak.Çıkacağımız söylenen mekanda daha önce çıkan isim Sting.Orda pek fazla grup konser vermedi, sadece büyük isimler ve biz.Ondan sonra Avustralya da iki haftalık bir turnemiz var, bu bizim albümden önce yapacağımız son şey olacak.Şu an 15 aylık bir turneye devam ediyoruz, bu yüzden bir mola vereceğiz.Daha sonra yeni şeyler yazıp, prova yapıp daha sonra da kayıda başlayacağız.Ne zaman kayıda gireceğimizi bilmiyorum ama biraz vakit alacak gibi.

- Sıradaki Opeth Albümünde neyle karşılaşacağımız hakkında bir fikrin var mı?

Bu konuda tek bildiğim tek bir albüm olacağı. [*gülüyor*] İçinde bir çok şey olacağı kesin ama muhtemelen daha önce yaptıklarımızdan farklı olacak.Hiç bir zaman aynı albümden iki kere yapmak istemiyoruz.Bazı şeyler yeni olacak.Damnation ve daha sonra bir kaç turnede yaptıklarımıza göre oldukça uçuk ve sert bir şeyler çıkacağını düşünüyorum.Sert şeyler için hazırlanıyoruz.

Editör Notu: Peter'ın son albümle ilgili söylediği "sert şeyler" gerçekte bugün için anlam kazanmış durumda, Ghost Reveries, muhteşem bir Opeth albümü..

Röportajı yapan: Scott Alisoglu



Within Temptation Turkiye